11 Kasım 2014 Salı

Ankara'da Bir Gün

Sonbaharda yapılırsa tadının çok daha güzel olacağına inandığım yapılması gerekenler listesidir.

Gelen kişilerin turistik amaçlı gelmek gibi bir niyeti olmadığını düşündüğüm için iyi vakit geçirmeleri adına ufak tavsiyeler olacak bunlar. Özellikle gelinip gezilecek bir yer olmayabilir belki ankara, fakat sevenleri ve özleyenleri için güzel bir tur iyi gelir daima.

En tatlı sabahlar kahvaltıyla başlar diyerek, arjantin caddesindeki cafemiz’de açık büfe bir kahvaltı keyfi öneririm ilk iş olarak. Dışarıda mı otursak içeride mi diye düşünmeye gerek bile kalmıyor burada bana kalsa her köşesinde otururdum. Bu muazzam diye nitelendirdiğim atmosfer için adresi ziyaret edebilirsiniz. 
http://www.cafemiz.com.tr/...

ardından öğle saatlerinde bir çay keyfi için papazın bağı’ndaki küçük göletin yanında bir sandalyeye oturmanızı tavsiye ederim. O sevimli ördeklerin halleri içinizi ısıtıyor gerçekten. Çay ocağından onları beslemek için biraz ekmek ve kendiniz için bir bardak çay aldığınızda her şey daha güzel. Sandalyenize kurulup hem eğlenceli hem de huzur dolu bir vakit geçirebilirsiniz. Malum mevsim sebebi ile yerler biraz nemli ve de kızıla çalan ağaç yapraklarıyla dolu. Bu da romantik bir hava veriyor.

Geçirdiğiniz bir iki saat vaktin ardından seğmenler parkı’na gidip şanlıysanız eğer ufak canlı konserleri ziyaret etmiş olabilirsiniz.

Akşamüzeri oradan yürüyerek tunalı’ya inebilir, caddeden elinizi ısıtacak ve damağınıza iyi gelecek bir kahve alabilirsiniz. Işıl ışıl caddeyi izledikten sonra bestekâr sokağa inip caddeyi oradan yürüyerek devam edebilirsiniz. 

Bu yürüyüş acıktırmış olacak. Biraz uzak fakat akşam için çok iyi gelecek bir mekân daha öneriyorum. Ümitköy düveroğlu. Akşam yemeğinizi leziz bir hale getirebilirsiniz. Hem giderken geçirdiğiniz vakit iyi gelir hem de Ümitköy güzeldir parklar, bahçeler…
http://duveroglu.com.tr/...

Tatlıyı burada tüketmeyin hemen. Size tatlı için son bir mekân önerim daha var. turta home cafe. Kapıdan girer girmez o tatlı havası, loş ışıklar, tahta masalar, sandalyeler, örtüler, aşık olduğum mekanlardan bir diğeri de işte burası. Diğeri de kahvaltı için önerdiğim cafemiz. Çiçek desenli fincanlarda yudumladığınız çayın size kendinizi özel hissettirdiği mekânlar buralar.
http://turtahomecafe.com.tr/

Sanırım artık vakit de geç oldu. Geleceklere iyi gezmeler.



6 Kasım 2014 Perşembe

SufleMiss


Herkese merhaba dostlar.
Sizlerle çok sevgili sufle tarifimi paylaşacağım bugün.
Henüz dün gece bir yenisini daha yaptığım için fotoğraf çekme fırsatı da buldum.

Malzemeler: (4 kişiliktir)
120 gr bitter çikolata
4 yemek kaşığı tereyağı
4 adet yumurta
4 yemek kaşığı şeker (tepeleme koymayın çok tatlı olur yoksa)
1 su bardağı un

Yapılışı:
Tereyağımızı ve bitter çikolatamızı kısık ateşte eritiyoruz. Ve soğumaya bırakıyoruz. O sırada şekerimizi ve yumurtalarımızı köpürünceye kadar çırpıyoruz. Bir yandan fırınımızın derecesini 200’e getirip ısıtıyoruz. Soğuyan çikolata sosumuzu yumurta ve şekerli karışım ile iyice karıştırıp ardından unumuzu ekliyoruz. Malzemeleri iyice karıştırdıktan sonra yağlayıp unladığımız sufle kaplarımıza koyup daha önceden ısıttığımız fırınımıza sürüyoruz. 8-9 dakika pişirdikten sonra çıkarıyoruz. Daha uzun bekletirseniz kek oluyor bu dakika kaşığınızı çikolata şelalesine batırmak istiyorsanız ideal.
Afiyet olsun :)


Sevgilinize Bir Kitap Alın


hikayemiz kitapta..
şiir kitapta..
aşk kitapta..
sevda çiçeği iki sayfanın arasında.

Değerini bilecek bir sevgiliniz varsa mutlaka alın derim.
Bazen ona kuramadığınız sözleri bir kitabın elleriyle kendisine uzatabilirsiniz. Kurumuş yapraklarında bulabilir o sevgili sizin sevginizi. Bilir ki her güzel cümle sizin dudaklarınızdan dökülüyor satırlarda. Bütün aşk sözcüklerini sizden dinler o an. Aksiyon dolu sahnelerdeki kahramanı ya da prensesi olursunuz, ağlarken yaşını sildiği sevdiği...


Aşk.,

Sevgili tanrım,
Yalnız bir elin değil, ikisinin bile yetmediği dünyanda yaşardı onlar. Güzel olan her şeye sürebilmek için dört eli, basılmamış her kareye basabilmek için dört ayağı vardı her birinin ve de iki başı vardı bu yarattığın güzide insanın. Bir bedende bir kadın ve yine o bedende erkek idi bir zamanlar. bir günah gibi, ne kadın gördü erkeğin yüzünü, ne de erkek görebildi kadınınkini. Yine de bu insan ömrü boyunca yetti kendine. hiç bir eksiği olmadan sevgiyle, ilgiyle.. Görmediler yüzlerini fakat bildiler hissettiler. Anlayışlılardı, mutlulardı…...
Neden tanrım?
Neden kıskandın?
Kıskandın ve o kıldan daha ince testeren ile ayırdın onları.
Neden tanrım?
Savurdun öfkenle erkeği başka,
Kadını başka topraklara…
Ve başladı o yüzyıllardır süren sonsuz arayış.

Kadın erkeğini aradı topraklarında, erkekse kadınını. Kimileri şanslıydı aralarında. Kavuştukları an aşk çıkmıştı ortaya.


5 Kasım 2014 Çarşamba

Tespitlerden Bir Adet



Gün içinde yaşadığımız her an, hafızamızda bir artı ya da eksi bırakıyor. Hayata dair; acı, tatlı, içli, sevinçli... birçok aforizmaya sahibiz her gün bir yenileri ve eskileriyle. Öyle ki bir konuşsak dünyaları anlatırız, kimlerin hayat hikâyelerinden ne romanlar yazarız. evet evet, yazarız. Fakat bir sorun var ki; biz, sahip olduğumuz, düşündüğümüz koca bir dünyayı ne yazık ki görmezden gelenleriz. Tecrübe ettiklerimizin sonunda itiraf edip de tekrar etmediğimiz her vecizeyi düşünmeye ve de bilmeye üşenen insanlarız. Böyle olduğumuzdandır ki bizden hiç de farkı olmayan diğer insanların o basit iki kelimeyi yan yana getirmelerine hayran kalırız. Kimilerinin çok basit yargılarına alkış tutmaktan kendi zihnimizdekilere kulak vermeyi unutur kalırız.



MUTLULUK

Dünü unuttuğumuz bir yarına uyanmanın verdiği mutluluğu biliyor muyuz? Ve hayatın her gün yeni bir dünü biriktirip tekerrür ettiğini? Mutluluğun sırrı, bize doğarken verilmiş ve de henüz görülmemiş bir anahtar. Mutluluk bir gün bir daha hiç uyumayacağımızı öğrendiğimizde katlanarak büyüyecek olan... Unutmak için çaba harcanmayacak dünlerin, kaybolduğunu yaşadığımızda bâki kalacak bir his...